• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Evlilikte Eşler Arası İletişim Bozukluğu

EVLİLİKTE EŞLER ARASI İLETİŞİM BOZUKLUĞU (AİLE İÇİ İLETİŞİMSİZLİK) Evlilikte iletişim bozukluğu

        Evlilikte iletişim eşleri birbirine bağlayan bir tutkal işlevi görerek eşlerin aile içi ve aile dışı sorunlarla başa çıkmasını kolaylaştırır. Etkin dinleme kendini açma açıklık gibi temel iletişim becerileri olmadan bir evlilikte anlaşmak bireysel görüşlere saygı duymak, iletişimi sürdürmek, problemleri ve çatışmaları çözmek çok zordur. Sorun yaşayan çiftler iletişim becerileri yönünden daha zayıf olan çiftlerdir. Evlilik terapilerinde çiftlerin evlilik terapistine getirdikleri ve en çok yakındıkları evlilik sorunlarının başında iletişim bozuklukları gelmektedir. Çoğu çift, evlilik terapistine geldiklerinde uzun süreli bir iletişim bozukluğu geçmişine sahiptir. Çift terapisti öncelikle çiftin etkin iletişim geliştirmelerini sağlamak için iletişim eğitimine bir miktar zaman ayırmalıdır.

                Açık ve tutarlı iletişim evlilik ve aile ilişkilerinin temel unsurudur. Açık iletişim kendi benliğinin  ve karşısındakinin bilincinde olmayı; karşılıklı saygı beslemeyi gerektirir. İyi ve etkili iletişim evlilik ilişkisinin ve aile ilişkilerinin kalbidir. İletişim bütün insan ilişkilerinin temeli olduğu gibi işlevsel evlilik ve aile ilişkilerinin de temelidir. Çiftler etkili iletişim kurma becerilerine sahip olduklarında gerçekten insan insana bir iletişim kurabilirler bu da evlilik sorunlarını daha iyi çözmelerini sağlar

Kendini Tanımak Ötekinin Farkında Olmaktır   

            İyi ve etkili iletişim öncelikle iyi gelişmiş bireysel bilinç ve farklılaşmaya bağlıdır. İyi bir iletişimci hem kendi iç süreçlerinin hem de başkalarındaki dış süreçlerin farkındadır. Kişinin kendi iç süreçlerinin farkında olması; algıladıklarının, yorumlarının, yansıtmalarının, duygu ve arzularının bilincinde olmayı kapsar. Karşıdaki ile gerçek bir bağlantı kurma, karşısındakinin sözlerini okumayı, yüz ifadeleri ve mimikleri, sinirlilik, ses tonundaki dalgalanmalar gibi karşıdakinin verdiği ipuçlarını takip edip değerlendirmeyi gerektirir.

            İyi iletişim kişinin kendisini bilmesini gerektirir. Bu da insanın kendi sınırlarının ve başkasının sınırlarının farkında olması anlamına gelir. İyi iletişimde kişi kendi duygularının, algılamalarının,  ihtiyaç ve arzularının sorumluluğunu üstlenir. Bunları ben sözcükleri kullanarak sorumluluk alarak ifade eder.

            İyi iletişimde kişinin sınırları nettir. İstek ve arzularını açık ve somut olarak ifade eder. Örnek: “çocukların okuldan alınması gerek “ demek yerine eşine “yarın çocukları okuldan alıp eve getirmeni istiyorum bu senin için mümkün mü” diye sorar. İyi ve etkili iletişimde kişi karşısındaki kişinin kendisini iyice duyup duymadığını ve anlayıp anlamadığını kontrol eder.

Etkili iletişimde Eşler Olumlu Geri Bildirim Verir Olumlu Geri Bildirim Bir Cesaret Edimi Ve Sevgi Belirtisidir.

            Sağlıklı işlevsel bir evlilikte diğer bir iletişim becerisi de karşısındakine iyi tepki verme cesareti ve edimidir. Örneğin: “seninle konuşmak istiyorum ama ben konuşurken gazeteye baktığını görüyorum. Böyle olduğunda kendimi reddedilmiş ve çaresiz hissediyorum” örneğinde olduğu gibi gerçek duygularını açıkça karşısındaki eşi incitmeden eleştirip sorgulamadan ifade eder. İyi aile ilişkilerinde yüzleşme önem taşır. Yüzleşme gerçeği eşine/partnerine incitmeden söylemektir. Evliliklerde yüzleşecek kadar ilgili olmak bir sevgi belirtisidir. Kısacası işlevsel evliliklerde iletişim açık, somut ve deneyseldir. Bazı kurallar aile içindeki iyi iletişimi ruh sağlığının temeli, katı ve olumsuz iletişimi de işlev bozukluğunun göstergesi sayarlar. Etkili iletişimci kendi ihtiyaçlarından başkasını sorulu tutmaz

            Örneğin: işten eve yorgun, öfkeli bir şekilde gelen anne çocuklarına “çok gerginim biraz kafamı dinleyip toparlanmaya ihtiyacım var kızgınım, sinirliyim” demek yerine çocukların mutfağı darmadağınık yaptıklarını görünce çocuklarına bağırmaya başlar ve bencil olduklarını söylemeye başlarsa kendi öfkesinden çocukları sorumlu tutarsa bu çocukların özgüvenlerini olumsuz yönde etkiler, kafalarını karıştırır, hatta annesinin kendine yönelik öfkesini gören çocuk bunu sevilmeme olarak algılayabilir.

Evlilik İlişkisini Kullandığınız Dil Yapar

            Eşler arası etkileşimde ilişkinin yapısını belirleyen ve ayakta kalmasını sağlayan şey her bir eş üyesinin birbirlerine saygı, sevgi, duyarlılık ve sorumluluk alma çerçevesinde yaklaşmalarıdır. Evlilik ilişkisini dil yapar

     Eşler ilişkilerinde kullandıkları kelimelerle eşimi kendimden uzaklaştırıyor muyum yoksa eşimi kendime çekiyor muyum diye sık sık kendine sormalı. Eşler iletişimde doğru yanlış iyi kötü gibi kelimeler yerine daha besleyici olumlu bir dil kullanmaya özen göstermelidir. Bu konuda gün be gün kendini eğitmelidir.

           Tartışmalarda ne tür kelimeler telaffuz ediliyor? Her bir eş, kötü salak gibi yargılayıcı ve incitici kelimelerden kaçınmalıdır. Bu tür kelimeler acıtır. Bunun yerine kabullenici besleyici destekleyici sevmek, anlamak, dikkate almak, anlaşılmak kabul görmek gibi kelimeler kullanılmalıdır. Bu tür kelimler ise besler.  Eşler unutmamalıdır ki birbirlerine olan muamelelerinde kelimelerin bir gücü vardır. Neden böyle yapmıyorsun? İşte böyle yaparsan ben sevinirim arasındaki farka bakın. Evlilikte gerçeği dil yapar.

            Evlilikte eşler sağlıklı iletişime açık olmak ve eşini de sağlıklı iletişime açık hale getirmek için günlük aktüel yaşantılarında yanlış yaptığında özür dilemeli, sevgi sözcüklerini kullanmalı, sevgilerini göstermeli, sorumlulukları paylaşmalı, haklı olma savaşını bırakarak eşini anlamaya çalışmalı, göz teması kurmalı ve en önemlisi de karşısındakini anlamaya çalışmalıdır.

    Unutulmamalıdır ki en önemli iletişim kuralı herkes kendini anlatmak ifade etmek ve doğru bir şekilde anlaşılmak ister. Hiç bir evlilik problemi kendi referans çevresinde tüm sosyal bağlantılarıyla anlaşılmadığı sürece çözülemez. Karşısındakini anlamak karı koca arasında yaşanan sorunların çözümünde en önemli kuraldır.

Dinlemek En Önemli İletişim Kuralıdır

            Gel gelelim kişinin eşini anlayabilmesi için önce karşısındakini dinlemeyi öğrenmesi gerekiyor. İşte ikili ilişkilerde eşlerin en çok sorun yaşadıkları yer tam da bu noktadır. Bu nokta eşler için deyim yerindeyse mayın tarlasıdır. Çünkü evlilik krizlerinde ve çift olarak bir çatışma yaşadıklarında birbirlerini dinlemeleri çok zordur.

          Dinlemek yerine evliliklerde bizim problem kışkırtması dediğimiz ilişki kalıbına yakalanırlar ki bu da ilişkinin kilitlenmesi anlamına gelir. Bu kalıpta eşlerden biri bir şey söylediğinde diğer eş eşi anlamak yerine onu suçlar ya da eşinin söylediğine karşı eşinin olumsuz bir yorumunu ona söyleyerek savunmaya geçer, farkında olmadan eşini de savunmaya geçirir. Eşler bir süre kendilerini savunduktan sonra birbirlerini suçlamaya başlarlar. Suçlamaların ardından kavga ve savaş başlar. Sonuç çözümsüzlük ve kilitlenmedir.

       Eşler bu kalıptan çıkmak için yakın ilişkilerde sorunların ve çatışmanın doğal olduğunu hatta çatışmanın ve sorunların onların evliliğinin kötü bir evlilik anlamına gelmediğini bilmelidirler. Bu kalıptan kurtulmak için öncelikle dinlemeyi öğrenmeli, eşi anlamayı hayatında bir düstur haline getirmelidir.

           Dinleyen eş dikkatle dinlemeli, eşin söylediği şeylerde mesajın içeriğini duymaya özen göstermeli, eşe anladığını gösteren geri bildirim işaretleri vermeli, anladığını eşe ifade etmeli, savunmaya ve karşı saldırıya geçmemelidir. Konuşan eş ise kısa, açık ve net konuşmalı konuşmasında hakaret, suçlama, eleştirme, sorgulama ve etiketleme bulunmamalıdır. Eşler konuşurken baş sallama, göz teması kurma, gülümseme gibi temel iletişim becerilerine özen göstermelidir. Evliliklerde açık ve tutarlı iletişimde en önemli kural dinleme becerisidir.

Etkili İletişimci Yumuşak Başlangıçlarla İletişime Başlar

            Eşler arası sağlıklı iletişimde en önemli iletişim becerilerinden biri de sorun alanlarını konuşurken yumuşak başlangıçlar yaparak iletişimi başlatmaktır. Yumuşak başlangıçlarla başlayan iletişim sağlıklı iletişimin habercisi sert başlangıçlar ise olumsuz iletişimin habercisidir

            İyi bir iletişimci eşle/partnerle sorunlarını konuşurken yumuşak başlangıçlar yapar. Örneğin:

  • Annenlere gittiğimizde annenin beni eleştireceğinden senin de bana destek vermeyeceğinden endişeleniyorum.
  • Her gün evde olup yemek pişirmekten sıkıldım. Beni bu akşam dışarı çıkarman çok hoş olur.
  • Son zamanlarda seni özledim. Beni ne kadar tahrik ettiğini biliyor musun? Hadi yanıma gel.
  • Bu hafta sonu dışarı çıkıp eğlenmek istiyorum. Eğlenceli bir şeyler yapmaya ne dersin. Görmek istediğim başka bir tiyatro oyunu var.
  • Tasarruflarımız konusunda kaygılıyım. Bir tasarruf planı yapsak olur mu?

İnsan İnsana Samimi iletişim Eşlerin Aynı Görüşte Olmalarından Daha Önemlidir

Açık ve sağlıklı iletişimin olduğu ailelerde roller belirli açık ve esnektir. Kişi utanç dışlanma ya da yargılanma korkusu olmadan içten samimi ve dürüst olarak kendini ifade eder. Sağlıklı iletişimin olduğu ailelerde tüm aile üyelerinin ihtiyaçları göz önüne alınarak karşılanmaya çalışılır.

      Mutlu insanlar psikolojik sosyal ihtiyaçları karşılanan insanlardır. Sağlıklı iletişimin olduğu ailelerde farklılıklar bastırılmaz cesaretlendirilir. Herkesin benzersizliği ve eşsizliği ailenin önem verdiği bir konudur. Etkili iletişim kurmayı başarmış ailelerde duygu düşünce ve istekler rahatça ifade edilir. Esasında ailede eşler arasında duygu ve düşüncelerin samimi bir şekilde paylaşılması aynı görüşü paylaşmaktan çok daha önemlidir

          Etkili ve açık iletişim kurmayı başaran ailelerde herkes sorumluluklarını kabul eder ve sorumluluk alır. Bu ailelerde eşler bireysel sorunlarının yanı sıra aile sorunlarında kabule hazırdır Bu ailelerde eşler evlilik sorunlarının çözümü için sorumluluk alır ve eşle açık iletişim kurmaktan çekinmez.

Sağlıklı İletişim Kurabilmek İçin Eşler Hangi İletişim Tekniklerini Kullanmalı

  • Eşinizi ilgi ve dikkatle dinleyin. İyi dinlemek eşler arası yakınlığın ve bağlantının özüdür.
  • Eşinize karsı daima ilginizi sözcükler ve beden dili ile gösterininiz
  • Eşinize karşı sakin ve sevecen davranınız ve tepkisel davranışlardan kaçının.
  • Savunma pozisyonuna geçmek yerine dinleme ve anlama pozisyonuna geçiniz.
  • Yargılama, suçlama ve eleştiriden kaçınınız.
  • Olaylara durumlara eşinizin gözünden bakmayı öğrenme ve onun bakış açısını anlama konusunda gün be gün kendinizi eğitiniz.
  • Kısa anlaşılır cümlelerle konunun dışına çıkmadan iletişim kurunuz.
  • Eşinize pozitif duygularınızı anlatmak ve iltifat etmeyi gözden kaçırmayınız.
  • Aile içi iletişimlerinizde dinleme, empati kurma ve diğerinin ihtiyaçlarını  da kapsayacak şekilde sorun çözme becerileri konusunda kendinizi eğitiniz.

Güldane KAVGACI
Aile ve Evlilik Danışmanı & Cinsel Danışman


 Aile ve Evlilik Danışmanlığı ile ilgili Makalelerimiz